Türkiye’deki uluslararası yatırımların son 100 yıllık hikayesi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) iş birliği ile hazırlanan “Türkiye Yüzyılında Uluslararası Doğrudan Yatırımlar” kitabında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) iş birliği ile hazırlanan ve YASED üyesi şirketlerin tarihçeleri ile faaliyetlerinin anlatıldığı kitabın tanıtım toplantısı, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Oditoryumu’nda gerçekleştirildi.
Ciddi artışlar görüldü
Dağlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken Türkiye’yi yatırım yüzyılı yapma vizyonuyla yola çıktıklarını belirterek, çalışmalara devam ettiklerini söyledi.2003 yılından bu yana Türkiye’ye gelen uluslararası doğrudan yatırımlarda çok ciddi bir artışın olduğunu ifade eden Dağlıoğlu, “Türkiye’deki uluslararası sermaye şirketlerinin hikayesinin 100 yıldan daha fazlaya gittiğini biliyoruz. ” dedi.
Bölgesel ve ekonomik aktör
Dağlıoğlu, Türkiye’nin bölgesel bir ekonomik aktör olduğunu belirterek, “Türkiye bölgesel bir ihracat merkezi, bölgesel bir AR-GE merkezi, bölgesel yönetim merkezlerinin olduğu, lojistik merkezlerinin olduğu bir ülke konumunda. Biz önümüzdeki yüzyılda Türkiye’nin küresel bir ekonomik güç merkezi olacağına inanıyoruz. Uluslararası sermayeli şirketlerin de bu vizyona katkı sağlayacak faaliyetler yürütebileceğini düşünüyoruz.” açıklamasını yaptı.
Merkez Bankalarının etkisi
Dağlıoğlu, yatırımlara pozitif etkisi olacak merkez bankalarının faiz politikalarındaki gevşemelerle beraber Türkiye’nin özellikle teknoloji alanında ve dijital, yeşil teknolojiler ve enerji başta olmak üzere birçok alanda önemli projelerin hayata geçmesini beklediklerini kaydederek, “Bu bağlamda Türkiye’deki yatırım gündeminin tekrar hızlanacağı bir döneme girdiğimizi öngörüyoruz.” yorumunu yaptı.Türkiye’nin 2003 yılından bu yana 270 milyar dolar yatırım çektiğinden bahseden Dağlıoğlu, bu yatırımların yüzde 68’inin Avrupa ülkelerinden, yüzde 8’inin Amerika’dan, yüzde 8’e yakınının Körfez ülkelerinden ve geri kalanının da Asya’dan geldiğini ifade etti.
Genişleme alanında önemli motivasyon
Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin konumu ve uluslararası bölgesel bir aktör olduğu dikkate alındığında komşu ülkelerdeki istikrarın her zaman pozitif katkı sağladığını belirterek, bu artan istikrarla beraber yeni fırsat pencerelerinin olacağını söyledi.İstatistiklerin uluslararası yatırımcıların, Türkiye’de özellikle genişleme alanında önemli bir motivasyonları olduğunu gösterdiğini dile getiren Dağlıoğlu, “Biz özellikle kendi coğrafyamızı Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ile tanımlıyoruz. Yani uluslararası sermayeli şirketler projeleri değerlendirirken bizi bu coğrafyayla kıyaslıyor.” dedi.