Türkiye genelinde konut satışları haziranda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,8 artarak 107 bin 723’e ulaşırken, yıllık bazda yükselişini 12’nci aya taşıdı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, geçen ay ülke genelinde konut satışları yıllık bazda yüzde 35,8 artarak 107 bin 723 oldu. Böylece geçen yıl temmuzda başlayan yükseliş ivmesi haziranda da devam etti.
İpotekli satışlar arttı
Geçen ay ipotekli konut satışlarının yüzde 112,6 artarak 14 bin 484’e ulaşması ise dikkat çekti. Yılın ilk yarısında konut satışı yüzde 26,9 artarak 691 bin 893 oldu. Bu veri tüm zamanların en yüksek ikinci ocak-haziran dönemi verisi olarak kayıtlara geçti. Rekor, 726 bin 398 ile 2022 yılının ilk yarısında gerçekleşmişti.
Yüksek faiz oranlarına rağmen yılın ilk yarısında kredili konut satışları ikiye katlandı. Ocak-haziran döneminde ipotekli konut satışları yüzde 100,5 artarak 103 bin 90 oldu.
Konut fiyat ve kiraya etkisi olur mu?
Ekonomik Bakış’a değerlendirmede bulunan sektör temsilcileri ülkede enflasyonun gerilemesi ve faizlerin de düşmeye başlamasına bağlı olarak konut satışlarının 1.5 milyonlu rakama ulaşacağını hatırlattı. Konut arzının ve kredi gevşemesinin pozitif bir etki oluşturacağının altını çizen sektör temsilcileri bu bağlamda da gerek konut gerekse kira ücretlerinde gerilemenin, en azından yavaşlamanın, görülebileceğinin altını çizdiler.
Kredi gevşerse fiyatları yükseltirler mi?
Özellikle büyük şehirlerde konut arzının artırılarak fiyatların aşağı yönlü indirilmeye çalışılması vatandaşın da umudunu yeşertiyor. Kamu eliyle düşük maliyetli arza eliyle bunun rahatlıkla sağlanabileceği dillendirilirken bir taraftan da bazı uzmanlar kredi gevşemesiyle birlikte konut fiyatlarında istismarcılar başta olmak üzere fiyat şişirmelerinin de görülebileceği uyarısını yapıyor.
Faiz indirimi süreci tetikler mi?
Bilhassa büyükşehirlerde gayrimenkul hem değer saklama hem de kira getirisi aracı olarak görülüyor. Gayrimenkul yatırımcılarca konjonktürel enflasyona karşı güvenli liman olarak değerlendiriliyor. Enflasyon beklentileri devam ettikçe, insanlar tasarruflarını konut gibi somut varlıklara yönlendirme eğilimi içerisine giriyor.Bilhassa Merkez Bankası’nın atacağı faiz düşürme adımları sektöre de domino etkisi yapabilecek. Özellikle sıfır konut alımında bir hareketlilik ortaya çıkabilecek.Stoklarını eritmek isteyenler de bu süreçten pozitif etkilenecek.
Yüksek kira mı ev almak mı?
Konut fiyatlarının reel olarak düşmesin satışların artmasında önemli bir etken.
Yüksek kira fiyatların vatandaşları kendi dairesini almaya sevek ediyor.
Maliyet artışlarının dizginlenmesi, üretimin canlanmaya başlaması ve TCMB’nin ısrarlı tutumuyla sektörde canlanma kaçınılmaz. Yılın ikinci yarısında faiz indirim rüzgarı bekleyenler de var.
Yatırımlarını yönlendiriyorlar
Yılın ilk yarısında yüksek faiz oranlarına rağmen konut satış adetlerinin 700 bine yaklaştı. Tüm olumsuzluklara karşın vatandaşlar konut alımından vazgeçmedi. Yüksek kiralar, konut fiyatlarının son bir yılda reel olarak düşmesi ve az da olsa uygun fiyatlı konutların hala bulunabilmesi satışları ivmelendiriyor.Döviz, altın ve vadeli mevduattan kazananlar yatırımlarını gayrimenkule yönlendirmeyi tercih ediyor.
Orta gelirli kesimin beklentisi
Orta gelirli kesim konut kredi faizlerinin düşmesini sabırsızlıkla bekliyor. Vatandaş salgın döneminin çözülmesi sonrası uygulanan düşük faizli konut kredi faizleri tarzı bir uygulama beklentisi içerisinde. Elindeki parasını faiz, altın ve döviz gibi enstrümanlarda değerlendirenler uygun şartlar oluştuğunda hemen harekete geçiyor. Yatırımdan çok oturum amaçlı ev sahibi olmayı isteyen bu kesim faizler aşağı doğru hareket ettiğinde alım yapıyor.