Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verilerine göre 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara Depremi derin izler bıraktı. Söz konusu depremden bu yana geçen 26 yılda, Türkiye irili ufaklı çok sayıda depremle karşı karşıya kaldı. Son yıllarda ise başta Kahramanmaraş merkezli depremler ile 23 Nisan’da İstanbul’da ve Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen depremler olmak üzere dahil pek çok deprem yaşandı.
Sigorta yeniden gündemde
Deprem sigortasına en fazla ilgi Marmara Bölgesi’nden DASK verilerine göre, Türkiye genelinde 20 milyon 32 bin konut bulunurken, Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında yürürlükteki poliçe sayısı 11 milyon 491 bin oldu. Böylece ülke genelinde DASK’lılık yüzde 57 seviyesine ulaştı.Türkiye’de en yoğun kentleşmenin yaşandığı Marmara Bölgesi yüzde 65 ile 6 milyon 840 bin poliçeyle deprem sigortasına en fazla ilgi gösteren bölge oldu.
Marmara bölgesi sigortada ilk sırada
Marmara Bölgesini yüzde 61 ile Doğu Anadolu Bölgesi, yüzde 57 ile Ege Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, yüzde 56 ile Akdeniz Bölgesi ve yüzde 50 ile İç Anadolu Bölgesi izledi. En düşük deprem sigortası oranı ise yüzde 45 ile Karadeniz Bölgesi’nde görüldü.Balıkesir’de sigortalılık oranı yüzde 64 seviyesinde bulunuyor
En düşük oranlı iller
Sigortalılık oranının en düşük olduğu il yüzde 30 ile Gümüşhane oldu. Onu sırasıyla yüzde 33 ile Rize, yüzde 35 ile Bayburt, yüzde 36 ile Kırıkkale izledi. 25 yıldır yürürlükte olan Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında gerek kurum gerekse sigorta şirketleri, toplumda sigorta bilincini artırmak amacıyla çok sayıda kampanya düzenledi. Yeterli görülmeyen sigortalılık oranının istenilen düzeye çıkması için çalışmalar devam ediyor.
Hasar ödemeleri yapıldı
DASK’ın bugüne kadar gerçekleştirdiği toplam hasar ödemesi 41 milyar lira oldu DASK’ın toplam ödeme gücü 355 milyar liraya ulaşırken, aynı yıl içinde meydana gelebilecek iki ayrı depreme karşı dahi teminat sunabilecek kapasitede bulunuyor. DASK, mali gücün yanı sıra operasyonel yetkinliği ve nitelikli insan kaynağıyla başta Marmara Denizi’nde beklenen olası deprem olmak üzere yüksek etkili tüm senaryolarda vatandaşlara kesintisiz finansal güvence sağlayabilecek durumda konumlanıyor.