Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye’nin daha müreffeh bir geleceğe ulaşabilmesi, küresel ekonomiyle entegrasyonunun derinleşmesine, dış pazarlara erişimin genişletilmesine ve uluslararası sermayeyle işbirliğini artırmasına bağlıdır. Bu hedeflerin taşıyıcısı ise yenilikçi kapasitesi ve girişimcilik dinamizmiyle Türk özel sektörüdür.” dedi.
Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İkiz Kuleler Konferans Salonu’nda yaptığı konuşmada Orta Vadeli Program’a (OVP) göre bu yıl sonuna gelindiğinde Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon doları aşan bir hacme ulaşacağını, kişi başına gelirin ise 17 bin doların üstünde olacağını tahmin ettiklerini belirtti ve Türkiye’nin ilk defa tarihinde yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacağını kaydetti.
Enflasyonu düşürmekte karalı adımlar
Yılmaz, enflasyonu düşürmek için koordineli, çok boyutlu ve kararlı bir politikayı hayata geçirdiklerini belirterek, “Hedefimiz yıl sonunda yüzde 30’un altında bir enflasyon oranı. Gelecek sene yüzde 20’nin altında bir enflasyon oranı, 2027’de ise tek haneli enflasyona yeniden ülkemizi kavuşturmak. Bunun için her türlü gayreti sarf ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
274 milyar dolarlık ihracat beklentisi
Bu yılın sonunda 274 milyar dolara yakın ihracat rakamının yakalanacağını tahmin ettiklerini bildiren Yılmaz, “Sadece rakamların büyümesi değil aynı zamanda ihracatımızın, üretimimizin teknoloji içeriğinin yükseldiğini görmek de sevindirici. 2025’in ilk 8 ayında yüksek teknoloji ihracatımız yüzde 17, orta yüksek teknoloji ihracatımız ise yüzde 10 oranında artış göstermiş.” yorumunu yaptı.
Merkez rezervleri artışta
Yılmaz, Merkez Bankası brüt rezervlerinin 2023 yılı mayıs ayında 98,5 milyar dolar seviyesinden 12 Eylül 2025 itibarıyla 177,9 milyar dolara yükseldiğini, küresel risklerin etkisiyle 379 baz puana kadar çıkan ülke CDS risk priminin, 19 Eylül itibarıyla 240 baz puan seviyesine gerilediğini kaydetti.
Savunmada devrim yaşıyoruz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz İstanbulfest’teki konuşmasında ise “Savunma sanayimizin lokomotifliğinde, yerli ve milli ürün geliştirme konusunda adeta bir devrim yaşıyoruz. Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle savunma sanayinde yüzde 20’lerden yüzde 80’leri aşan millilik oranımız tam anlamıyla devrim kelimesini hak ediyor” yorumunda bulundu.
Teknolojik ilerleme sürüyor
“Savunma sanayindeki ilerlemelerimizin yanı sıra yapay zeka, blok zincir teknolojileri, coğrafi bilgi sistemleri ve siber güvenlik alanlarında da yeni hamlelerimiz hazırlanmaktadır. Aynı zamanda dijitalleşme alanında da ülkemiz kendi girişimlerini hayata geçirmektedir” diyen Yılmaz şunlara vurgu yaptı: “Dünya farklı bir dönemden geçiyor. Hiçbir kimsenin, devletin, uluslararası kurumun merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz. ‘Ben güçlüysem istediğim her şeyi yaparım.’ anlayışıyla hareket edenleri görüyoruz. Gazze’de yaşanan insanlık trajedisini hep birlikte görüyoruz. İşte bu adaletsizliğin, karanlığın hüküm sürdüğü dünyada geçmişimizden, medeniyetimizden aldığımız güçle daha adaletli bir dünya mümkün diyoruz”
Dezenflasyon sürecine yakın takip
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, NSosyal hesabından, temmuz ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin yaptığı paylaşımda “Cari açıkta iyileşme, dış finansman ihtiyacını azaltarak dezenflasyon sürecine katkı sağlamaya devam ediyor.” ifadelerini kullanırken zorlu dış koşullara ve küresel ticaretteki zayıf görünüme rağmen mal ihracatının dirençli yapısı ve artan hizmet ihracatı sayesinde cari işlemler dengesinin temmuz ayında 1,77 milyar dolar fazla verdiğini, yıllıklandırılmış cari açığın 18,8 milyar dolara gerilediğinin altını çizdi.
Sosyal konut programının etkisi
Yılmaz, Ankara Sanayi Odası’nın toplantısında yaptığı konuşmada da enflasyonda en yüksek katılığın hizmet sektörlerinde olduğunu, burada da kira meselesinin öne çıktığını dile getirerek şunların altını çizmişti: “Sosyal konut arzına önümüzdeki dönemde büyük bir ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Bütçemizde ilk defa sosyal konut için 100 milyar liralık bir kalem açtık ve TOKİ’ye buradan destek olacağız. Yeni bir sosyal konut programı başlatacak. Sadece bütçeden giden bu kaynakla yetinmeyecek elbette. Bütçe dışından da kaynaklar oluşturarak büyük bir sosyal konut kampanyasını devreye alacağız.”
İyileşen bir bütçe görüyoruz
“Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ve koordineli bir şekilde hayata geçirdiğimiz ekonomi programımız başarıyla uygulanmaktadır. Bunun somut sonuçlarını da hep birlikte görüyoruz” diyen Cevdet Yılmaz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki konuşmasında da şu noktaya dikkati çekti: ““Enflasyonda kesintisiz düşüş, büyümede dengelenme, cari açıkta iyileşme, Türk lirasına artan güven, tarihi yüksek rezervler, gerileyen risk primi ve depremin etkisine rağmen iyileşen bütçe görünümüyle, ekonomi politikalarımızın somut ve kalıcı sonuçlar üretmeye başladığı net bir şekilde görülmektedir.”
Büyüyen bir Türkiye profili var
Yılmaz, “Ülkemiz 2025 yılı sonu itibarıyla dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi konumunda olacak. 2002 yılında dünyada 21’inciydik nominal dolar bazında. Bugün 16’ncıyız. İleride daha iyi sıralara da yükseleceğiz. Satın alma gücü paritesiyle bakarsanız bu sıralamalarımız çok daha iyi bir noktada. 2002 yılında 239 milyar dolar hacme ve kişi başı 3616 dolar gelire sahip bir ülkeden bugün ulaştığımız bu rakamlar, sadece ekonomimizin gücünü değil, milletimizin azmini ve kararlılığını da göstermektedir. Bu büyük atılımın temelinde güçlü ve kararlı liderlik, siyasi istikrar ve programlı çalışma anlayışı yatmaktadır.” yorumunu yaptı.