Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyonda iyileşen beklentiler, programa güvenin arttığını ve geçen yıl haziranda başlayan dezenflasyonun bu yıl da süreceğini gösteriyor.” ifadesini kullandı.Yılmaz, sosyal medya hesabında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) ocak ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi’ne de yer verdiği açıklamasında, ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kararlı mücadelemiz sürüyor
Enflasyon ile kararlı ve bütüncül politikalarla mücadele etmeyi öngören programın meyvelerini vermeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:”Enflasyonda iyileşen beklentiler, programa güvenin arttığını ve geçen yıl haziranda başlayan dezenflasyonun bu yıl da süreceğini gösteriyor. Programımız sonuç verdikçe beklentilerdeki iyileşmenin güçlenmesini ve program hedeflerimizle daha uyumlu hale gelmesini öngörüyoruz”
İstihdam ve ihracat artışta
Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Rezervlerimiz 160 milyar doların üzerinde, KKM geriliyor, cari açığın milli gelire oranı yüzde 1’in altında, bütçe açığı deprem harcamalarına rağmen kontrol altında. Enflasyon oranı gerilerken, dengeli büyüme ile üretim, ihracat ve istihdamımız artmaya devam ediyor. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar içinde, sürdürülebilir büyüme ve kalıcı sosyal refah için çalışmaya devam edeceğiz.”
Orta vadeliye uyum
Orta Vadeli Program ile belirlenen ana çerçevede, gerçekçi bir zeminde, güven ve istikrarla sonuç aldıklarını belirten Yılmaz, “Ekonomimizdeki olumlu ivme, işgücü piyasası ve sanayi üretimindeki güçlü performansla desteklenmeye devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Her türlü tedbiri almakta kararlıyız
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise 2025’te dünya ekonomisinde beklenen olumlu gelişmelerin, Türkiye’nin ihracat potansiyelini yükselteceğini, ithalat üzerinde emtia kaynaklı ilave baskı oluşturmayacağını, dış finansman maliyetini düşürücü yönde etkide bulunacağını bildirdi. Yılmaz,”Politikalarımızı hayata geçirirken bölgemizde ve dünyada yaşanacak ekonomik ve jeopolitik değişimleri yakından takip ederek, programımızın ana çerçevesi içinde gerekli tedbirleri almaya devam edeceğiz.”