Denizlerde av yasağının sona erdiği 1 Eylül’den itibaren avlanmayı sürdüren Doğu Karadenizli balıkçılar, sezonu büyüklüğü ve bolluğu ile adından söz ettiren hamsi avıyla geçiriyor. Sezona 1 Eylül’de “Vira bismillah” diyerek başlayan balıkçılar, palamuttan umduğunu bulamadı. Balıkçılar, geçmiş yıllara göre erken başlayan hamsi avının sürekliliği sayesinde ise kıyıya boş dönmedi.Yöredeki balıkçı pazarlarında sezon başında kilogramı 150 liradan satılan hamsi, bol avlanma ile zaman zaman 3 kilogramı 100 liraya, bugünlerde ise kilogramı 50 liraya kadar geriledi.Hamsi, özellikle Trabzon, Rize ve Artvin açıklarında il dışından gelen balıkçı teknelerinin de katılımıyla bol miktarda avlanıyor.
12 milyon 887 bin 842 dolar kazanç
Türkiye’den ocak-ekim döneminde yapılan hamsi ihracatı 12 milyon 887 bin 842 dolara ulaştı.Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye’den yılın 10 ayında 2 bin 739 ton hamsi ihraç edildiğini söyledi.İhracattan 12 milyon 887 bin 842 dolar kazanç sağlandığını dile getiren Gürdoğan, “Ülkemizden geçen yılın aynı döneminde ise 2 bin 288 ton karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolarlık hamsi dış satımı yapılmıştı. Böylece hamsi ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 20, değerde ise yüzde 5 arttı.” ifadesini kullandı.
19 ülkeye ihracat
Gürdoğan, bu dönemde 19 ülkeye dış satım yapıldığına işaret ederek, Belçika, Fransa ve Almanya’nın en fazla hamsi ihraç edilen ülkeler olduğunu belirtti.Belçika’ya ocak-ekim döneminde 3 milyon 931 bin 390 dolarlık hamsi ihraç edildiğine dikkati çeken Gürdoğan, Belçika’yı 3 milyon 785 bin 505 dolarla Fransa, 1 milyon 794 bin 77 dolarla Almanya’nın takip ettiğini ifade etti.Gürdoğan, hedeflerinin hem miktar hem de değer bazında geçen yılın rakamlarını aşarak hamsi ihracatını üst seviyelere taşımak olduğunu kaydetti.
Balık türleri alarm veriyor
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojileri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdes Saadet Karakulak: “Türkiye’nin denizlerindeki 550 balık çeşidinden bazıları Karadeniz’i ve Marmara’yı terk etti. Balıkçılık kaynaklarının miktarlarında ve stoklarında azalma var, bölgesel kayıplar var ama tamamen kaybolan türümüz yok” Balık türlerimizin bazı bölgeleri terk etmesi hep insan kaynaklı. Bu baskıyı azaltabilirsek tekrar eski seviyelerine gelmesi mümkün” değerlendirmesini yaparken İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Erdoğan Kartal: “Boğazların artık endüstriyel balıkçılığa kapanması, Marmara Denizi’nin bile üretim alanı olarak saklanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Farklı ülkelerde de sıkıntı var
İSTBİRLİK Erdoğan Başkanı Kartal ise farklı ülkelere uluslararası toplantılara gittiğini ve yabancı balıkçılar ile de konuştuklarını belirterek, “Tüm dünyada aynı şikayetler var. Ama hiçbir zaman unutmayalım, asıl bize zarar veren şey aşırı avcılık. Bu çok daha fazla zarar veriyor. Artık balıkların boyları da küçülüyor. Yavrulama, yumurtlama sayıları aşırı derecede düşüyor. Yavru balıkları tüketmeye başladık, bunu soframızda da görebilirsiniz. Bunların önlemleri alınmazsa sonumuz iyi değil.” diye konuştu.Bilim insanlarını ve üniversiteleri işe dahil ederek program yapmak zorunda olduklarını vurgulayan Kartal, neden bu hale geldiklerini iyi tespit etmeleri ve sürdürülebilirliği sağlamaları gerektiğini anlattı.









