Mevduat bankaları faizle fon (mevduat) toplamakta ve faiz karşılığında ödünç para
vermektedir. Halbuki katılım bankaları kâr ve zarara katılma yöntemiyle ortaklık esasına göre fon
toplamakta, ticaret, ortaklık, kiralama vb. esasına göre fon kullandırmaktadır.
Ayrıca bu bankalar, işlemlerinin hiçbirinde faize yer vermemektedir. Katılım bankacılığında faiz yasağı bulunmakla birlikte; belirsizlik yasağı, aşırı risk ve spekülasyon yasağı, mal ve hizmet satın alımında paranın müşteri yerine fatura karşılığında satıcıya ödenmesi uygulaması, mutlaka finansmanın bir mal veya
hizmet karşılığında sağlanması gibi prensipler bulunmaktadır.
Ayrıştıran ana faktörler
Vatandaşlar bazen her iki sistemin temelinin aynı işleme dayandığını söylese de hal öyle değil….
Konut ve taşıt kredilerinde, kredi tutarının müşteriye değil, satıcıya ödenmesi nedeniyle iki tür bankacılık arasında benzerlik olduğu doğru. Ancak diğer bankaların satıcıya ödeme yapması, reel ekonomik faaliyetlerin ve mal alım-satımı ile faturalı ve kayıtlı işlemlerin finanse edilmesi söz konusudur. Bu şekilde kullandırılan fon, amacına uygun kullanılmış olmakta, piyasada ticareti hareketlendirmektedir ve bu suretle üreticiden nakliyecisine kadar birçok sektör, bu işten istifade etmektedir. Kullandırılan fon karşılığında bir mal olduğundan, geri ödenme kabiliyeti artmaktadır. Ekonomi kayıt altına alınmakta, devlete milyonlarca liraya varan KDV ödenmesine yardımcı olunmaktadır. Mal satımında katılım bankalarının alacağı kâr başta tespit edilir ve müşteri hangi tarihte ne kadar taksit ödeyeceğini bilir.