ABD’de enflasyonun yeniden 41 yılın zirvesine çıkmasının ardından ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 1994’ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmesi, ülke ekonomisinin resesyona sürüklenme olasılığını artırdı. Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’de Kovid-19 salgınına karşı uygulanan politikaların tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed’in üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırdı. Fed’in yüksek enflasyonla mücadelede vites artırması, ekonomide “yumuşak iniş” umutlarını kırdı.
Faizi artırma adımları
Bankanın haziran toplantısında, politika faizinin 75 baz puan artışla yüzde 1,50-1,75 aralığına yükseltilmesi kararı çıktı. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından düzenlediği basın toplantısında, fiyat istikrarını yeniden sağlamak için gereken kararlılığa sahip olduklarını, faiz artırımlarının devam edeceğini vurguladı. Finansal koşullardaki sıkılaşmanın arz ile talebin dengelenmesine yardımcı olması gerektiğini savunan Powell, temmuz ayı toplantısında da 50 veya 75 baz puanlık faiz artışının olası göründüğünü kaydetti.