İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve SAHA İstanbul, stratejik önemi ve teknolojik gelişime etkisiyle Türkiye’nin küresel gücünü belirleyen başlıca faktörlerden olan savunma sanayiinin “milli ve yerli” yapısına katkı için “Savunma Sanayii Buluşmaları”nın dördüncüsünü gerçekleştirdi.
Ortak üretim seferberliği
Etkinlikte konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin barışa olduğu gibi ülke savunmasına ve güvenliğine de büyük önem verdiğine dikkat çekerek “15 yıl önce yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan savunma sanayi sektörümüz bugün KOBİ’lerden üniversitelere kadar ‘Ortak üretim seferberliği’ hissiyatı ile çalışıyor. Ortaya konulan özgün, yerli ve milli projeler hiç kuşkusuz ülke savunmasında büyük rol üstleniyor.” dedi. Bahçıvan “Süper güçler arasında hegemonya mücadelesinin kızıştığı, 3. Dünya Savaşı ihtimalinin tartışıldığı bir dünyada; savunma sanayisi asla ihmale gelmeyecek bir alandır. Bu çerçevede, savunma sanayii alanında Ar-Ge çalışmaları, yeni model arayışları, yeni iş birlikleri ve yeni nesil tedarik stratejileri birçok ülkenin gündemini oluşturuyor” dedi
Pandemi öncesine dönüş yaptık
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr İsmail Demir ise “ Savunma ve havacılık sanayii sektör ciromuz 2021 yılında 10 milyar dolar barajını aşarak pandemi öncesi rakamlara tekrar geri dönüş sağladı. Sektörün yeni sipariş tutarı, bir önceki yıla göre yüzde 40 artarak yaklaşık 9 milyar dolar oldu. Ar-Ge harcamaları ise yüzde 32 artarak yaklaşık 1 milyar 600 milyon doları geçti. Bu yıl sonunda bu rakamların daha yukarılarda olmasını hedefliyoruz.” yorumunu yaptı. Demir, “Bugün, savunma sanayimiz özgün ürünleri, ihracatı, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları ve üniversiteleri ile ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Yirmi yıl önce sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 800’e yaklaştı” dedi
Tam bağımsız olmanın şartı
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ise “Günümüz konjonktüründe ülkelerin en önemli derdi bağımsızlıklarını korumak. Bağımsızlığı korumanın en önemli unsurlarından birinin bir ülkenin kendine ait savunma sanayiinin gücü ile bağlantılı olduğunu görüyoruz. Muharebe konseptleri, doktrinler değişirken ülkemizi gerektiği gibi savunup koruyabilecek bir kabiliyette olmazsak, maalesef hiçbir zaman tam bağımsız olabilmemiz mümkün değil.” dedi.