Jeopolitik riskler, küresel ekonomiye dair endişeler, merkez bankalarının altın talebi ve ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim sürecine ilişkin beklentiler, altın fiyatlarını desteklerken Amerikan Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dair endişeler yatırımcıların altına yönelmesindeki etkenlerden oldu. Ekonomik Bakış’a değerlendirmede bulunan piyasa uzmanları yıla 2 bin 623 dolardan başlayan altının onsunun , bu gelişmelerin etkisiyle alış ağırlıklı bir seyir izlediğine dikkati çektiler. Aylık bazda bakıldığında, ons altın fiyatı ocakta yüzde 6,67, şubatta yüzde 2,17, martta yüzde 9,26, nisanda yüzde 5,26, mayısta yüzde 0,03, haziranda yüzde 0,41 arttı. Altının onsu, temmuz ayında yüzde 0,39 değer kaybetti, ağustosta yüzde 4,8 değer kazandı.
Yükseliş sürecek mi?
Ons fiyatı eylül ayında da yükseliş seyrini devam ettirdi. Yılın başından bu yana rekor seviyesini 3 bin 791 dolara çıkaran altının onsu, bu dönemde yatırımcısına yaklaşık yüzde 43 kazandırdı. Ons altın 1979’dan bu yana en yüksek yıllık artışa doğru ilerledi. Altının onsu 1979 yılında yatırımcısına yüzde 126,5 kazandırmıştı.
Güvenli liman konumunda
Güvenli liman konumunda bulunan altın tasarruf aracı olarak vatandaşlardan rağbet görüyor. Fed’e ilişkin faiz indirimi beklentilerinin artması, bankanın bağımsızlığına ilişkin endişeler ve borç sürdürülebilirliği endişeleri, altın fiyatlarının rekor seviyelere çıkmasına katkı sunarken yatırımcılar da mevcut konjonktürdeki siyasi gerilimlerin etkisiyle yatırımlarını güvene alma gayretinde. Özellikle uluslararası alanda büyük merkez bankalarının altın alımları ve Çin’deki güçlü yatırımcı talebi gibi bazı destekleyici unsurlar altındaki yükseliş trendi için temel itici güç olmaya devam ediyor.
Ons fiyatı tetikleniyor
Altının ons fiyatında gelecek yıl itibarıyla 4 bin dolarlık beklenti oluştuğunu kaydeden ekonomistler şu değerlendirmede bulundular: “^Altının seyrinde pozitif yukarı yönlü ivmelenmenin devam etmesini bekliyoruz. Düşük yoğunlukta sürse de Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın yanı sıra Ortadoğu’da İsrail ile Filistin arasında devam etmekte olan gerilim, İsrail’in saldırgan politikaları bölge başta olmak üzere uluslararası ekonomik denklem için de önemli risk unsuru. Bu beklentiler iç piyasada altına olan talebi destekleyen bir durum.
Altında yıl sonu beklentileri
Dolar-TL’de her ay yüzde 1,5 civarı artış öngörülürken kurun yıl sonunda 44/45 lira seviyelerine çıkması beklenti dahilinde. Devamında altının gramının 5 bin 600/5 bin 700 lira seviyelerinde şekillenmesi bekleniyor. 2026 yılında da altında yükseliş beklentisi hakim. Altının gramının önümüzdeki yıl tahmini beklentisi de 10 bin liralar civarında.
Yastık altında tutmaya devam
Altın rezervleri, 2000’den 2025’e kadar Türkiye’de ortalama 271.61 ton olarak gerçekleşti. 2025’in ikinci çeyreğinde 634.76 ton ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşıldı. Vatandaş ellindeki altını yükseliş ve güvenlik beklentisiyle tutmayı sürdürüyor. Yastık altında 3 bin 100 ton yani yaklaşık 363 milyar dolarlık altın yatırımı bulunduğu tahmin ediliyor