Sürdürülebilir yaşam ilk defa Birleşmiş Milletler bünyesinde yer alan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından dile getirildi. Doğa bilincimizin artmasına paralel olarak da son yıllarda giderek yaygınlaştı. Peki sürdürülebilirlik nedir, sürdürülebilir yaşam için neler yapılır?
Geri dönüşüm planlaması
Eğer bir geri dönüşüm poşeti kullanıyorsanız günlük hayatımızda ne kadar fazla tek kullanımlık ambalaj atığı çıktığına şahit olmuşsunuzdur. Plastik veya cam atıkların geri dönüştürüldüğünü düşünerek içimizi rahatlatsak da durum zannettiğimizden biraz farklıdır. Dünya üzerindeki plastiklerin %91’ i geri dönüştürülememektedir. Tek kullanımlık bıçak, çatal, pipet gibi küçük parçalar geri dönüşüm makineleri için uygun olmadığından bu döngünün içine bile alınmazlar. Üstelik bilinenin aksine plastikler, doğada çözünmez sadece ayrışırlar. Ayrışan bu mikroplastikler ise toprağa ve denize karışarak vücudumuza dönerler. Ancak ekolojik ürün kullanımının artması ve toplumsal bilinçlenme ile bu gidişatı yavaşlatmak bizim elimizde.
Beslenme metodu çözüm mü?
Hayvancılık, en büyük sera gazı kaynaklarından biridir. Hem sağlıklı beslenmek hem de doğaya verilen zararı azaltmak adına yavaş yavaş vegan yaşamı benimsemeye ne dersiniz? En azından kullandığınız ürünlerde vegan ürünler üreten markaları tercih ederek sürdürülebilir yaşamı destekleyebilirsiniz. Moda endüstrisi, doğayı kirleten en büyük sanayi kollarından biridir. Hazır giyim sektörünün başını çektiği bu sanayi kolunda birçoğu kanserojen olmak üzere binlerce farklı kimyasal kullanılır. Bu kimyasallar ve kumaşlarda- özellikle polyesterlerde – kullanılan küçük lifler bile suya karışır ve çevresel kirliliğe sebep olur. Alışveriş yaparken dikkat etmeliyiz.
Çevre dostu ürün tercih edin
Gün içerisinde ne kadar kimyasal ürün ile temas ettiğinizi hiç düşündünüz mü? Bulaşık deterjanları, kişisel bakım ürünleri, market poşetleri, banyo temizlik ürünleri, oda spreyleri ya da parfümler… Doğal, bitkisel ve doğaya saygılı ürün ve ambalaj kullanan markaları tercih ederek işe başlayabilirsiniz. Böylece hem doğanın hem sağlığımızın dengesini bozan kimyasal ürünlerden uzak durarak su döngüsüne verilen kimyasal miktarını azaltmaya yardımcı olursunuz.
Yeterli suyumuz var mı?
Dünyamızın %70’ ten fazlası su ile kaplı. Ancak bu suyun yaklaşık %98’ i okyanuslardaki tuzlu su. Kalan kısmın ise sadece % 0,5’ ine ulaşabiliyoruz. Bu oran ise dünyadaki toplam nüfus için yeterli değil. Suya erişebilen şanslı ülkelerden olsak da sürdürülebilir yaşam için suyu daha efektif kullanmamız gerek. Eğer evinizde damlatan bir musluk varsa suyun altına bir kap koyun. Ne kadar fazla su biriktiğini görünce şaşıracaksınız. O halde evde bozuk muslukları tamir etme işini hızlandırmaya ne dersiniz? Yeşillikleri yıkamak için tükettiğiniz su miktarı da sizi aynı oranda şaşırtacak. Yeşillikleri yıkadığınız ya da yumurta kaynattığınız suyu çiçeklerinize vererek değerlendirmeye ne dersiniz?