Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin 2035’te 120 bin megavatlık rüzgar ve güneş kurulu gücü hedeflediğini ve bunun için 80 milyar dolara yakın yatırıma ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde düzenlenen “Enerji Dönüşümü – Yenilenebilir Enerji 2035” tanıtım toplantısında yaptığı sunumda, Türkiye’nin enerji politikalarının, arz güvenliği, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve 2053 net sıfır emisyon olmak üzere 3 temel hedef üzerinde şekillendiğini söyledi.
Yenilenebilir projeler önemli
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami düzeyde kullanılması gerektiğine işaret eden Bayraktar, Türkiye’nin enerji ithalatını düşürmek için petrol ve doğal gaz aramalarına ağırlık vererek ekonomiye katkı sağlanacağını ifade etti. Enerji sektöründe dijitalleşmenin akıllı şebekeler, akıllı sayaçlar, akıllı ölçüm mekanizmaları gibi sektör için önemli birçok fırsatı getirdiğine değinen Bayraktar, siber güvenliğin de dikkat edilmesi gereken konular arasında yer aldığını dile getirdi.
Atılımlar yapıldı
Bayraktar, Türkiye’nin doğal gaz ve petrolde önemli atılımlar yaptığını belirterek, Gabar’da mevcut durumda günlük yaklaşık 51 bin varil petrol üretildiğini ve 100 bin varil üretimin hedeflendiğini söyledi.Sakarya Gaz Sahası’nda yaklaşık 7,2 milyon metreküp doğal gaz üretildiğini vurgulayan Bayraktar, 2025’in ilk çeyreğinde 9,1 milyon metreküp günlük gaz üreterek 4 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacının karşılanacağını ifade etti.
20 milyar dolar yatırım yapılacak
Bayraktar, Türkiye’nin 2024-2030’u kapsayan dönemde enerji verimliliği yatırımlarının kamu ve özel sektörde 20 milyar doları bulacağını bildirdi.Güçlü ve modern bir altyapıya sahip olunması gerektiğine de dikkati çeken Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: “Elektrik iletim ve dağıtım şebekesi güçlü değilse tüm yatırımlarda büyük problem olabilir. Bu yüzden, çok güçlü bir iletim sistemine sahip olmamız lazım. Doğal gazda LNG altyapısıyla, depolama kabiliyetiyle, boru hatlarıyla, uluslararası projelerle beraber güçlü bir altyapıya sahip olmaya başladık. Kritik madenler, bakırdan nikele, kobalta, nadir toprak elementlerine kadar unsurlar da bizim mutlaka geliştirmemiz gereken, Türkiye’yi bu alanda çağa atlatacak, bir üst sınıfa getirecek en önemli alanlar olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki süreçte bu konuyla alakalı güzel gelişmeleri sizlerle paylaşmış olacağız.”